• slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1
  • slideshow1

Çocuğuma Dersi Nasıl Sevdiririm?

Özgüven

Ev ödevi çocuklar açısından konuyu daha iyi öğrenme, aileleri açısından ise yavrularının eğitimleri ile ilgilenmeleri bakımından iyi bir fırsattır. Ev ödevleri sayesinde öğrenciler okulda öğrendiklerini gözden geçirir ve uygular, gelecek ders için hazırlık yapar, kaynak kullanır ve araştırmayı öğrenir. Ev ödevi sayesinde çocuklar konuları uzun uzun inceleme fırsatı bulur. Ayrıca ev ödevleri yavrularımızın düzenli biçimde çalışma alışkanlığı edinmelerini sağlayarak, tek başlarına çalışmalarına ve sorumluluk almalarına olanak tanır. Uzmanlara göre öğrenme motivasyonu düşük olan öğrenciler düzenli biçimde ders çalışma ve ev ödevlerini bitirmede sorun yaşayabiliyorlar. Şayet sizin çocuğunuz da ders çalışma alışkanlığı kazanamıyor ve ev ödevlerini yapma konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiyor ise sizin desteğiniz gerekiyor demektir. Çocuk ile ödevleriyle ilgili konuşmaya çalışın. Ödev konusunda düşünmesini ve onu çalışılabilir parçalara bölmesini sağlayın. Bir proje

Çocuğuma Dersi Nasıl Sevdiririm Tedavisi

Özgüven

Okula başlayan çocuklar özgür ve sınırsız bir oyun dünyasından gelirler. Bu nedenle okula alışmaları belirli bir süre alacaktır. Eğer çocuğa bu süreç içinde zorlamalara kalkışmadan okulu ve dersleri sevdirebilirseniz okul hayatı boyunca bunu artı bir değer olarak taşır. Ancak çocuğa okulu sevdirmek, ders çalışmayı sevdirmek sanıldığı kadar kolay değildir. Çoğu anne bunu başarmak için ödül yöntemine başvurur. Oysa bu yanlış bir yöntemdir. Çünkü çocuğa her ders çalışma için ödül vermek onun ders çalışmayı bir mecburiyet olarak görmek yerine ödül için yapılan bir geçici iş olarak algılamasına neden olur. Ders çalışmak yeni bir bilgiyi öğrenmek, anlaşılmayan konular üzerinde çalışmak ve öğrenilenleri tekrar etmektir. Çocuğun öğrenmek için sorumluluk alması, merak etmesi ve motivasyonu, ders çalışma davranışının kalitesini belirler. Öğrenmek, ders çalışmak, ödev yapmak çocuğun sorumluluğudur. Çocuğa ödevleri konusunda yardımcı olurken asla bu işi tamamıyla kendi üzerin

Antalya Güzel Ve Etkili Konuşma

Etkili İletişim

Kişiler arası sözlü iletişimde kullanılan sözcüklerin doğru söylenmesi, akıcılığı konuların daha kolay kavramasında yardımcı olacaktır. Alıcının söylenenlere karşı sürekli açık ve ilgili halde kalmasını sağlamak konuşmacının elindedir. Bunun için en önemli etkenlerden biri de doğru ve güzel konuşmadır. Ayrıca diksiyonun doğru kullanımı okumada yaşanan zorlukları ve zaman kaybını azaltmaktadır. Doğru ve hızlı okuma sayesinde okunan kitapları daha iyi anlama ve kısa zamanda birçok bilgiyi kavrama şansı elde edilmektedir. Ses kasının kapasitesini bilir ve konusunun gereklerine göre tonunu değiştirebildiği gibi, ses yüksekliğini de bulunulan yerin büyüklüğüne, grubun kalabalık olmasına ve niteliğine göre ayarlar. Sesinin tınısındaki özellikleri, akışın tekdüzeliğini kırmak için bilinçli bir biçimde kullanılabilir. Yeri geldikçe sesini inceltmesi, kalınlaştırması ya da ses tonunu yükseltip, düşürmesi dinleyenler üzerinde olumlu etkiler yapar. Doğru kelimeleri yan yana

Güzel Konuşmanın Önemi

Güzel Konuşma

Hem yazı hem de konuşma dili dil sözcüğü kapsamında ele alınmaktadır. İnsanlar arasında birliği, düzeni, anlaşmayı sağlayan bu aracın doğuşu konusunda çeşitli savlar ileri sürülmektedir. Bu savlar kanıtlanamamakta; fakat mantığa en yakını dilin toplumsal bir varlık olan insanın gereksinimleri sonucu önceleri beden dili, sonra konuşma dili olarak oluştuğudur. İnsanoğlu anlaşmak için ilk önceleri beden dilinden yararlanmış, daha sonra beden diline konuşma dilini katmıştır. Konuşurken beden dilinden olabildiğince yararlanılmaktadır; çünkü beden dili konuşmanın daha etkili olmasını sağlamaktadır. Hiç konuşulmadan yaşanan bir günün olmadığı göz önünde bulundurulursa, konuşmanın yaşamımızda ne kadar çok yer tuttuğu ve önemli olduğu anlaşılır. İşte bu ünitede dil nedir, dilin doğuşu,

Etkili Konuşma Örnekleri

Etkili Konuşma

Dil, insanlar arasındaki iletişimin baş aktörüdür. Kişinin dili kullanma şekli kişinin eğitim seviyesi, yaşadığı çevre, ailesel yapı ve bir kısım kişisel özellikleri gibi pek çok konuda ipuçları verir. Dile hakim olmak ve doğru kullanmak, insanlarla sağlamış olduğumuz iletişimin daha güçlü olmasına ve sağlıklı ilişkiler kurmamıza sebep olur. Konuşurken argo sözcükler kullanmaktan kaçınmak gerekir. Özellikle iş hayatında güven duyulmasını engeller ve iş yerinin saygılığını yitirmesine neden olur. Konuşulan konuya göre ses tonunu ayarlamak ve vurgulamalara dikkat etmek gerekir. Yerinde kullanılacak bir sözümüz önemli bir soruna çözüm olabileceği gibi, tam tersi yerinde ve zamanında kullanılmayan, uygunsuz bir cümlemiz bizi çok zor durumlarda bırakabilir. Öyleyse yerinde ve zamanında söylenecek sözlerimizin etkili oluşu, aynı zamanda bizim gücümüzdür. İnsanın sözü onun gücüdür. Ne söylediğini bilen, sözünü tartarak, düşünerek, lafının nereye gittiğini iyi bilen insanl

Anlayarak Hızlı Okuma Eğitmenliği Sertifika Programı

Hızlı Okuma

Anlayarak Hızlı Okuma Eğitmenliği Ülkemizde ortalama okuma hızı dakikada 150-200 kelime olarak belirlenmiştir. Bu eğitimin amacı katılımcıların okuma hızlarını dakikada 500-600 kelime ve daha yukarılara taşımak; okuma disiplini ve sistematiği kazandırmaktır. Günümüz insanı zamansızlıktan yakınmaktadır. Okumak ve incelemek zorunda kaldığımız maillerin, dosyaların ve evrakların sayısı da gün geçtikçe artmaktadır. Zamansızlıktan yakınan insan için bu durum gerçekten önemli bir sorundur. Konuya öğrenciler açısından bakarsak onlar için de durum aynıdır. Öğrencilerin de önlerinde onların hayatlarını etkileyecek SBS ve Üniversite sınavı gibi engeller vardır. Bu sınavlarda da yakınılan en önemli konulardan biri zamanın yeterli gelmemesidir. Okuma-yazma becerilerinin kazanılması ve aktif bir şekilde kullanılması çağdaş uygarlığa ayak uydurmanın yanı sıra, günlük hayatın kolaylaştırılması ve akıcılığı açısından da büyük önem arz eder. Günlük hayat içinde karşısına çıkan uya

Hızlı Okuma Eğitmenliği

Hızlı Okuma

Hızlı Okuma eğitimi almamış bir insan, kelime kelime okur, içten seslendirir, gözü metin üzerinde yavaş kayar ve uzun duraklamalar yapar. Bu nedenlerden dolayı, normal bir insanın okuma hızı 'kaplumbağa hızında' kalır. Yavaş okuyucu, gelişen ve hızla değişen çağa ayak uydurmakta zorlanır. Okumanın hızlı ve etkin bir biçimde yapılabilmesi başarının temel eksenini oluşturmaktadır. Günlük yaşantımız içinde gazete, dergi, kitap ve makale yanında rapor, resmi yazı, proje, hukuki dosyalar, tutanaklar ve benzeri çok sayıda belgeyi okumaktayız. Bunların hızlı okunması ve anlaşılması başarıyı önemli ölçüde etkileyen unsurlar arasında yer almaktadır. Beyin üzerinde yapılan çalışmalar ve tıp biliminde ortaya çıkan gelişmeler bize aslında çok kısa sürede çok daha fazla okuma gücünde olduğumuzu göstermiştir. Hızlı okuma göz kaslarının ve zihinsel yapımızda yapılacak sistemli bir eğitimle okuma hızımızı artırarak verimliliğimizi artırma eğitimidir. Türkiye’de

 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15